24 Mart 2009

DİLEK KUYUSU



sabahtı,
birkaç asker alıp götürdü babamızı
ve yıllar geçiyor haber yok...

suçu neydi
nereye götürüldü?
o gün bu gündür göremedik.
veda bile edemedik.
sağ mı, yoksa öldü mü?
nereye gömüldü?
bilemedik.

şimdi asit kuyularına
kemikleri için
dilekçe veriyoruz.
..................

onlar masumdular.
suçlu olanları da siz akladınız.
mahkeme suçlu buluncaya kadar
herkes masumdur.
yargılanmadılar.
zanlı olmak suçlu olmaksa eğer
şimdi siz zanlısınız.
ne alırdınız?


teröre,

faili meçhullerle,
suikastlerle karşılık veremezsiniz.
köy yakamazsınız.
bir gemi dolusu teröristin içinde
bir tek masum bulunsa
o gemiyi batıramazsınız.
siz terör örgütü değilsiniz.
siz devletsiniz, şanlı ordusunuz.
öyle ki,
dünyanın dört bir yanında
kurşunlara hedef olmak istemeyen yabancılar
bayrağımızı kalkan yapıyor.
çünkü o bayrağın tarihinde aman diyene
kılıç kaldırmayan bir millet yatıyor.

siz,
bu milletin düşmanına reva görmediğini
kendi insanına yaşatmışsınız.

ve biz ibret için,
dünyaya sığmayacak hesabınızın,
sığdığı kadarının görüldüğünü,
saltanatının devamı için
her yolu mübah görenlerin
defterinin dürüldüğünü
görmek istiyoruz.

diliyoruz.

siz: aydın geçinen....
biz: cahil bilinen....

K®HAN