24 Mayıs 2009

ÇÜNKÜ MUTLU İNSANLAR TÜKETMEZLER

reklamcılara bir iki yazımızda yüklenmişliğimiz var :)
lakin, altın vuruş için ele geçmez bir söz buldum
zaptedemiyorum!
aslında reklamcılarla değil derdim
ben son cümleye vuruldum.


aha da salıverdim;

Reklamcıyım; evet,
kâinatı kirletiyorum...
Ben size asla sahip olamayacağınız
o güzel şeylerin hayalini kurduran adamım.

23 Mayıs 2009

İKİ İLERİ BİR GERİ...



bir sorun yorumsuz kalmıyorsa, çözümsüz de kalamaz....

ne dünya modasından giymek,
ne fransız mutfağından yemek.
ne gökdelenler, ne atomu bölmek,
en büyük çağdaşlık özgürlüktür evet;
bir hayat tarzının,
diğer bir hayat tarzını bastırmasını önlemek...


K®HAN

22 Mayıs 2009

ÇALIŞMIYORSAN YOKSUN



dünden devamla...


öyle ise neden çalışır insan? ve ne için çalışmalıdır?

"halka hizmet Hakk'a hizmettir."
darbımesel olmuş bir sözdür.
ve şu iki hadisten hareketle
"İnsanların en iyisi insanlara faydalı olandır." (Kudai)
"Çalışıp kazanmak farzdır." (Taberani)
diyebiliriz ki,
çalışmak dinimizce emredilen bir ibadettir.
çünkü çalışmak,
varolmanın hem gereği ve hem de ispatıdır.


düşünün ben soruyorum:
araban var mı?
-var
getir, binip şu işi görelim.
-çalışmıyor ki.
hiç mi çalışmıyor?
-hiç çalışmıyor.
benzini mi bitti?
-yoo
itsek filan?
-ı ıh
e kardeşim o zaman arabam yok desene.

çalışmıyorsa yoktur.
çalışmıyorsan yoksun.

21 Mayıs 2009

BEN DE ENDİŞELİYİM !



yaptığımız son anketin tanıtım yazısında
yürü be mantığım, kim tutar seni dedik
bir önceki yazımızı yazdık.
sonunu sağlam bağlayamadık
yürümeye devam edip
bu yazıya daldık.
bırakmıycaz sizi derinlerde
inşallah.
karar aldık :)

orada mikrofon uzatılan hemstır
verdiği samimi cevabında, gelişine bir laf sarfetti.
niyeti halisti belki ama, düzeltmek gerekti.
cümleyi replay yapıp, slovmoşın oynatalım.

"ben işimi terkedemem kardeşim!
bir yuvarlak kafeste
sabah akşam koşturmazsam
kim fıstık verir bana?"

evet, rızık çoğunlukla çalışarak gelir doğrudur
bizim düzeltmek istediğimiz
"rızkını kazanmak için çalışmak" tabiridir.
yaygın bir düşüncedir bu , lakin bir yanılgıdır.
zira herkesin rızkı zaten garanti edilmiştir.

Yeryüzünde rızkı Allah'a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. Hud suresi 6. ayet

rızkını çalışarak kazanmak veya,
rızkını kazanmak için çalışmak...

ne farkı var ikisinin
renklerinden başka? 
:)
diyor musunuz?

.....

14 Mayıs 2009

CAN MI CANAN MI?

iş, güç, falan, filan, kaç zaman geçti
anket sonuçlarını değerlendiremedik iyi mi?

öncelikle şunu söylemeliyim
sonuçları baştan belli bir anket yaptık biz.
bana göre,
vazgeçilebilir olanda biraz tereddüt vardı
yalnız vazgeçilemez olan belli idi.

ya da biz soruyu doğru soramadık



YAZILMAMIŞ BİR KİTAP


benim için
biri...
bir yere...
bir mim koymuş.
denk gelirse alır gereğini yapar,
denk gelmezse canı sağolsun diye :)

teşekkür ederim.
bende zaten akışına yaşamayı severim.

Allah denk getirdi.
bize haber verilmemesine rağmen
buraya bırakılmış mimi bulduk.
ve geç de olsa
gereğini yerine getiriyoruz.
hadi bakalım.

mimin konusu:
"bir kitap yazacak olsan ne yazmak isterdin?"

bu sorudan kasıt
yazılacak eserin türü olsa gerek.
yoksa kitaba yazacağımı
buraya yazarsam ne olur?
.........
kitap olmaz da blog olur.

ne farkı var?
satamazsın o olur.

ne önemi var?
geçimimiz buna bağlı olmadığı için
hiç bir önemi yok.

bağlı olsa zaten,
yazılanın pek fazla kıymeti yok.
(bana göre tabii)

toparlayalım öyleyse
elcevap:

9 Mayıs 2009

NEDEN ÖDENMEZ ?


anneme...

şefkate dayalıdır
annenin yavrusuyla munasebeti...
ve şefkat, aşk ve muhabbetten
çok daha keskin ve parlak,
yüce ve nezihtir.

aşk denilen yoğun sevmek halleri
-karşılık bulur ya da bulmaz-
nihayetinde bir sevilmek ister,
ümit eder.

şefkat ise
hiçbir karşılık beklenmeksizin
sunulan bir sevgidir ki
bu yüzden onun makamı
aşktan daha yüksekte,
zirvededir.

dikkat ediniz!
işte bu sebeple biz
anne hakkını ödeyemeyiz.

karşılık beklenmeden verilenin bedelini,
neyle ödeyebilirsiniz?