24 Kasım 2008

BU GÜL SİZİN İÇİN...


bir meslekten olmak için illaki o meslekten para kazanmak mı gerekir?
yani mesleğin tanımı; para için yapılan sey midir?

değilse,
bugün kutlanacak olan öğretmenlik mesleğine
kimler dahil oldu bir düşünsenize…
demek ki öğretmek milli eğitim bakanlığının tekelinde değil.

olsa bile,
anneniz babanız kardeşleriniz
kediniz bloğunuz arkadaşlarınız
eğriniz doğrunuz yanlışlarınız
eşiniz dostunuz çift kaşarlı tostunuz.
bize hiçbir karşılık beklemeden bir şeyler öğretenler….
sanırım kutlanmayı, onlarda hak ettiler.

“yüz bin alimlerden şimdiye kadar aldığım dersler,
annemden bir yaşında aldığım telkinlere eşdeğer olamazlar”
diyen bir alim tanıyorum.
eğer kendinizde bir güzellik görüyorsanız
bu gün annenizi de unutmayınız.

bilenle bilmeyeni kimse bir tutmuyor.
demek bilgi bu kadar kıymetli.

bildiklerinizi kimden aldınız?
peki o kimden aldı?
devam ettirin böyle…
ucu kime dayandı?

mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi?

bildiklerimiz kimin ilminden bize ulaşan parçalardır?
yerçekim kanununu kim buldu da bize getirdi?
bulduğu yere onu kim koymuştu?
kim bu kanunu yazan?
ve cisimleri o kanuna itaat ettiren?
insanlık insanca yaşamayı kimden öğrendi sonra…
bilginin kaynağı kim?
her şeyden bir şey öğrendik.
işte o her şey bizim hayatımızdı.
hayatı vererek kendini bize bildirmek isteyen biri olsa gerek.
bizi yaratacak kadar seven kim?

bilenler var muhakkak.

bu gün öğretmenimize teşekkür etmek var daa,
O’na,
mesajlarını bize ileten Mesıncırına,
ve O Mesıncırdan öğrendiklerini bize kadar ileten herkese
teşekkür etmek yok mu?
…….
öyleyse öğretmenler günü de bir vesiledir.

Allah’ım her vesileyle kendini bize hatırlat ve sevdir.

K®HAN